Bugun...



İSRAİL İLE SORUNLAR BİR ANDA ÇÖZÜLDÜ
Tarih: 28-06-2016 09:41:42 + -


İsrail ile Türkiye arasında 4.5 milyar dolar seviyesindeki dış ticaret hacminin anlaşmayla 7.5 milar doları aşması beklenirken; öncelikli somut gelişme ise TOBB’un öncülüğünde başlatılar Cenin Sanayi Bölgesi’nin temelinin atılması oluyor…

facebook-paylas
Tarih: 28-06-2016 09:41

İSRAİL İLE SORUNLAR BİR ANDA ÇÖZÜLDÜ

İsrail ile Türkiye arasında 4.5 milyar dolar seviyesindeki dış ticaret hacminin anlaşmayla 7.5 milar doları aşması beklenirken; öncelikli somut gelişme ise TOBB’un öncülüğünde başlatılar Cenin Sanayi Bölgesi’nin temelinin atılması oluyor…

 

Yedi yıldır kaos yaşadığımız  İsrail ile Türkiye arasında ilişkilerin normalleşmesi, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri de dolayısıyla arttıracak…

 

2010 yılında yaşanan Mavi Marmara olayı sonrasında da ticaretteki ivme korunmuş, lakin yine de hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağı yorumu yapılmıştı.

 

Ancak, İsrail Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ilk 20 ülke arasında bulunduğu için, işler duygusal yorumların ötesine geçmek zorunda kaldı.

 

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin olumlu hale gelmesiyle beraber; halen 4.5 milyar dolar seviyesinde seyreden ticari münasebetlerin; birkaç sene zarfında, 7.5 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor.

 

İlişkilerin normalleşmesinin ilk somut sonucu ise, Cenin Sanayi Bölgesi’nde görülecek.

 

Bu işin çok önemli bir yanı da var…

 

Cenin Sanayi Bölgesi ile ilgili olarak Başbakan Binali Yıldırım da açıklama yaptı ve “Cenin’deki sanayi bölgesinin yapımına hız verilmesi yine bu mutabakat çerçevesinde mümkün hale gelecek” dedi. Çalışmaları hızlanacak olan sanayi bölgesi, 2005 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) öncülüğünü yaptığı ve İsrail ile Filistin odalarını bir araya getirdiği Ankara Forum sürecinde ortaya çıktı. TOBB, bu fikri geliştirmesi ve projeyi yürütmesi için TOBB Barış için Sanayi (TOBB-BiS AŞ) iştirakini kurdu. TOBB-BİS, Batı Şeria’daki sanayi bölgesi arazisinin kamulaştırılması için 10 milyon doları Filistin Devleti’ne 2014 yılı içinde ödedi.

 

TOBB-BİS’in hazırlattığı Cenin OSB Master Planı, Mayıs 2016 tarihinde Filistin tarafından onaylandı. Ayrıca yaklaşık 2 milyon dolarlık ek yatırımla, arazinin çevresi düzenlendi ve tel çit örüldü. Böylece 1995 yılında Alman ekiplerce başlanan fizibilite çalışmasından 20 yıl sonra, Cenin OSB sahasına ilk kazma vurulmuş oldu. Şu anda da, Cenin OSB’nin idari binasının temeli için hazırlıklar yapılıyor. Yapılan hesaplara göre, Cenin OSB tam işler hale gelince Filistinlilere 5 bin direkt ve 10 bin dolaylı istihdam imkanı sağlayacak. Filistin’in ABD ile olan Serbest Ticaret anlaşması da, özellikle ABD’ye ihracat yapma hedefinde olan Türk şirketleri için projeyi çok değerli kılıyor. Aynı şekilde, Ortadoğu pazarına ihracat yapan üreticiler için, Hayfa Limanı’na 40 kilometre, Ürdün sınırına 50 kilometre uzaklıkta olan Cenin OSB’nin lojistik açıdan önemli avantajları var.

 

Türkiye-İsrail geriliminin sona ermesi ya da böyle bir eğilim izlenmiş olması, ihracatçıyı da mutlu etti.

 

BALKAN EKONOMİ HABER AJANSI’na açıklamalarda bulunan çok sayıda TİM üyesi, bunun milli ekonomiye katkısının da büyük olacağını ileri sürdü.

 

Yine kısa adı İKMB olan  İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz ile İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği B) Başkanı İsmail Gülle, olumlu haberlerin ticareti arttıracağını dile getirdi.

 

Murat Akyüz normalleşmenin ticarete ortalama 10 puan ilave edeceğini belirtti.

 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’ndan Ömer Cihad Vardan da, gelinen nortanın ve anlaşmanın ticaret ve yatırım ilişkilerine olumlu katkı sağlayacağını söyledi. Vardan, “Özellikle enerji arz güvenliği ve enerji kaynak çeşitliliği adına bölgedeki dengeler açısından önemli fırsatlar oluşacaktır. Ayrıca başta enerji, inşaat, altyapı ve turizm olmak üzere farklı sektörlerde ekonomik işbirlikleri de gündeme gelecektir” değerlendirmesinde bulundu…

 

Resmen barışmış olduğumuz İsrail pazarında Türkiye için potansiyel arz eden başlıca sanayi sektörleri ‘Ambalaj ve paketleme malzemeleri, beyaz eşya, cam ve seramik inşaat malzemeleri, demir çelik, doğal taşlar, ilaç endüstrisi hammaddeleri, tohumlama teknikleri, elektrikli makineler ve kablolar, elektronik, elyaf ve iplik, ev tekstili, halı, hazır giyim, ısıtma soğutma ve havalandırma cihazları, inşaat malzemeleri, kağıt karton ürünleri, kimya sanayi, kumaş, mobilyalar, otomotiv ana ve yan sanayi, sofra ve mutfak eşyaları, temizlik ürünleri’  olarak listelendirilebiliniyor.

 

Tarımda ise, “bakliyat, bisküvi, bitkisel yağlar, hububat, kuru meyveler, makarnalar, sert kabuklu meyveler, şekerli ve çikolatalı mamuller ile yumurta sektörü.”

 

Ekonomi Bakanlığı’nın bilgilerine göre iki ülke arasındaki ticarette en temel sorun malların kalitesi ve fiyatta indirim istenmesi. Bakanlığın web sayfasında bu konuyla ilgili olarak, “Başlıca ihtilaf nedenleri arasında malın kalitesinin beğenilmemesi nedeniyle malın iadesi veya fiyatta indirime gidilmesi gibi hususlar yer almaktadır. Türk firmalarının İsrailli firmalar ile çalışırken, tüm hususların detaylı bir şekilde yer aldığı yazılı bir sözleşme yapmalarında fayda görülmektedir. Ayrıca, bazı hallerde mal bedelinin tahsil edilememesi gibi durumlarla da karşılaşılmaktadır. İsrailli firmalar, Türk firmaları arasındaki rekabeti bildikleri için; ihracatçılarımızı “açık hesap” çalışmaya zorlamaktadır. Güvene dayalı olan bu sistemde, alacağın ödenmemesi durumunda hukuki yollara başvurma imkanı olmakla birlikte, tahsilat çok zor olmaktadır” uyarısına yer veriliyor.

 

Gaz sorunu da çözüm evresinde

 

Türkiye-İsrail ilişkilerinin normale dönmesi ile İsrail gazının Türkiye’ye, Türkiye üzerinden Avrupa’ya iletilmesinin de önü açıldı. İsrail, Leviathan doğalgaz sahasının ortaklarından Delek Group’un CEO’su Hürriyet’e “Son gelişmelerin doğalgaz alanında karşılıklı işbirliğini teşvik etmeye yardımcı olabileceğine inanıyoruz” açıklamasında bulundu.

 

İsrail ve Türkiye, zor geçen altı yılın akabinde; diplomatik, siyasi ve ekonomik münasebetlerin normale dönmesi amacıyla, anlaşma sağladı.

 

Bu mutabakat, dün iki ülkenin başbakanları tarafından dünya kamuoyuyla paylaşıldı.

 

Anlaşmanın, siyasi ve güvenlik konuları kadar şüphesiz ekonomik açıdan da önemi var. İsrail, açık denizlerinde keşfettiği doğalgazı uluslararası pazarlara satarak paraya çevirmek istiyor.

 

Bunun da en pratik yolu Türkiye’ye uzanacak yeni bir boru hattının inşasından geçiyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, anlaşmanın İsrail ekonomisine “muazzam etkileri” olacağını söylerken, anlaşma ile İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasının yolunun açıldığını söyledi. Başbakan Binali Yıldırım ise doğalgaz anlaşmalarına yönelik bir soru üzerine “Normalleşme başlasın ondan sonra hangi konuda ne kadar iş birliği yapacağımız iki ülkenin gayretleriyle doğru orantılıdır. Bu detayları şimdiden konuşmanın bir anlamı yok” yanıtını verdi.

 

Anlaşmanın arkasında yatan ekonomik nedenlerden biri doğalgaz olurken, İsrail karasularında keşfedilen doğalgaz rezervlerinin uluslararası pazarlara satışı için Akdeniz ve Türkiye üzerinden geçecek bir boru hattı projesi üzerinde duruluyor. Türkiye’nin yaklaşık 50 milyar metreküp doğalgaz ithalatı içerisinde Rusya’nın payı halen 27 milyar metreküp ile yüzde 55 seviyesinde. Rus gazına bağımlılığını azaltmayı hedefleyen Türkiye açısından, İsrail gazının, Rusya’ya olan bağımlılığa bir alternatif sunabileceği vurgulanıyor.

 

İsrail, başta Leviathan ve Tamar sahaları olmak üzere açık denizde çok sayıda doğalgaz yatağı keşfetti. Bu sahaların toplam üretilebilir doğalgaz rezervinin 1 trilyon metreküp civarında olduğu belirtiliyor. Bu da Türkiye’nin 50 milyar metreküplük tüketiminin yaklaşık 22 katına karşılık geliyor. İsrail açıklarındaki gazın boru hattıyla Türkiye’ye getirilmesi için 1 ila 3 milyar dolar arasında yatırım gerekiyor. Ancak bu gazın Türkiye’ye gelmesinin en erken 2020-2021’i bulacağı konuya yakın taraflarca ifade edilirken, hem miktar, hem zamanlama bakımından Rus gazına tek başına bir alternatif sunması mümkün gözükmüyor. Uzun vadede bakıldığında, İsrail gazı, Kuzey Irak ve İran gazı, ayrıca TANAP ile Azerbaycan’dan gelmesi planlanan ek gaz, hatta Türkmen gazı gibi Türkiye’ye ulaşması mümkün gaz kaynakları, Türkiye’nin kaynak çeşitlendirme hedeflerine katkıda bulunabilir. Ayrıca sıvılaştırılmış gaz (LNG) kapasitesi de arttırılabilir.

 

İsrail açısından ise Türkiye, doğalgaz ihracatı için en uygun pazar konumunda. Hem büyüyen bir tüketim pazarı olması, hem de üzerinden Avrupa’ya gaz ihracatı opsiyonu nedeniyle, İsrail’in potansiyel ihracat pazarları içinde en önemli aday Türkiye. İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen de Türkiye’nin İsrail gazının taşınması için en iyi ve en uygulanabilir güzergah olduğunu belirterek, “Fizibilite çalışmaları özel sektör tarafından çoktan tamamlandı, projeler sadece zaman meselesi” yorumunda bulunmuştu…

 

İsrail’den Türkiye’ye, Türkiye üzerinden Avrupa’ya doğalgazın taşınması için anlaşma imzalanması, şirketlere onay verilmesi, finansman bulunması ve yeni bir boru hattının yapılması gerekiyor. Türkiye’den Zorlu, Enerjisa ve Turcas gibi şirketler İsrail gazı projesi için niyet belirten şirketler. Turcas Petrol’ün CEO’su Batu Aksoy, daha önceki bir röportajımızda “Bunu sadece bizim yapmamız söz konusu değil. Basiretli tüccarlardan oluşan bir konsorsiyum oluşturup, risklerimizi paylaşalım, bir güç birliği oluşturalım diyoruz. Bütün talipli firmalar hep beraber el ele tutuşalım, hepimiz 1’er, 2’şer milyar metreküp gaz alalım” ifadelerini kullandı. Kamudan BOTAŞ veya TPAO’nun bu projede yer alıp almayacağı henüz bilinmiyor.

 

İsrail’in Tamar ve Leviathan doğalgaz sahalarında büyük çoğunluğu Noble ve Delek şirketleri elinde tutuyor. Delek Sondaj Şirketi’nin CEO’su Yossi Abu, dün Hürriyet’e yaptığı özel açıklamada, “Leviathan yatağındaki gazın Türkiye’ye ihracatını teşvik etmesi umuduyla, İsrail ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilere yönelik gelişmeleri izliyoruz. Önemli ve sürekli gelişen Türkiye pazarına büyük önem veriyoruz. Türkiye aynı zamanda Avrupa’da diğer ülkelere bir bağlantı sunuyor ve Mısır, Ürdün ve diğerleri ile birlikte bölgedeki birincil ihracat hedeflerimizden birisi. Son yıllarda bir dizi Türk yetkili ile sürekli diyaloğu koruduk. Biz son gelişmelerin doğalgaz alanında karşılıklı işbirliğini teşvik etmeye yardımcı olabileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Türkiye, ithal ettiği gazın yüzde 84.5’ini doğalgaz boru hatları, yüzde 14.5’ini ise LNG olarak alıyor.

 

İsrail’den Türkiye’ye inşa edilecek bir doğalgaz boru hattının, yaklaşık 500-550 kilometre uzunluğunda ve Akdeniz’de 2 bin 250 metre derinlikte olması öngörülüyor. Ancak Doğu Akdeniz gazının Türkiye üzerinden nakli için yalnızca İsrail değil, Kıbrıs’ta da bir çözüm gerektiği ifade ediliyor. Leviathan’dan Türkiye’ye boru hattı döşemeye karar verilse bile, bu hat ya Güney Kıbrıs’ın ya da Lübnan’ın münhasır ekonomik bölgesinden geçmek zorunda.

 

Üstüne üstlük, konuya yakın kaynaklar en uygun yolun, İsrail gazını Kıbrıs gazı ile birleştirerek Türkiye’ye uzanan bir boru hattı ile hem Kıbrıs’ın hem İsrail’in gazını Türkiye’ye taşımak olduğunu söylüyor. Konuya yakın bir kaynak, “Gaz anlaşmalarında konu İsrail’le anlaşmak ile bitmiyor. Boru hattı, Güney Kıbrıs’ın münhasır ekonomik alanından geçiyor. Uluslararası deniz mevzuatına göre Güney Kıbrıs’ın boru hattına engel olma hakkı yok ama projeyi geciktirebilir. Kıbrıs açıklarındaki gazı dâhil etmeden varılacak çözüm, projeyle ilgili birtakım belirsizlikleri kendiliğinden ortaya çıkartıyor, o yüzden Kıbrıs ile durumun netleştirilmesi gerekiyor” diyor. Diğer yandan, İsrail için mevcut olan alternatifler arasında Güney Kıbrıs/Vasilikos’ta LNG istasyonu tesisi kurmak da bulunuyor. Ancak bu Türkiye seçeneğine göre çok daha masraflı.

 

Lady Leyla yolda

 

Türkiye ve İsrail arasında varılan anlaşmanın ardından yardım gemisi, 1 Temmuz Cuma günü saat 12.00’da düzenlenecek törein ardından, Mersin Limanı’ndan Aşdod Limanı’na doğru demir alacak…

 

Mavi Marmara olayının ardından ilk kez İsrail’e gönderilecek yardım gemisinin detaylarına Hürriyet ulaştı. AFAD’dan edinilen bilgiye göre, gönderilecek geminin adı adı M/W Lady Leyla.

 

Mersin’deki törene AFAD Başkanvekili Mehmet Halis Bilden’ın katılması bekleniyor.

 

Törenin ardından ‘M/W Lady Leyla’ isimli gemi, Aşdod Limanı’na yol alacak…

 

10 bin ton kapasiteli geminin kuru yük gemisi ile yardımların Aşdod Lima’nından Gazze’ye aktarılacağı bilgisi edinildi. Gemi Panama bandıralı. Gazzeli çocuklara götürülmek üzere, AFAD’ın sağladığı 10 bin oyuncağı da taşıyan yardım gemisi, 10 bin gıda kolisini de Gazze’ye ulaştıracak. Gemi, Toprak Mahsülleri Ofisi’nin 5 bin ton un ve 2 bin ton pirinç yardımı ile Türk Kızılayı’nın ton yardımı yer alıyor…

 

BALKAN HABER AJANSI Diplomasi Muhabiri Müberra Meltem Sarıçuhadaroğlu da gemi ile bölgeye giderek gelişmeleri aktaracak.




Bu haber 790 defa okunmuştur.

Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER DÜNYA Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
FOTO GALERİ
  • MARKALAR
    MARKALAR
  • AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI ZİYARETİ
    AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI ZİYARETİ
  • Millet için EVET
    Millet için EVET
  • Gündem Ekonomi Haber
    Gündem Ekonomi Haber
  1. MARKALAR
  2. AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI ZİYARETİ
  3. Millet için EVET
  4. Gündem Ekonomi Haber
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Osman Zeki Öner
    Osman Zeki Öner
  • Osmanlı
    Osmanlı
  • Kubat Ötme Bülbül
    Kubat Ötme Bülbül
  • Neşet Ertaş Evvelim Sen Oldun
    Neşet Ertaş Evvelim Sen Oldun
  • Aytaç Doğan İç Benim İçin
    Aytaç Doğan İç Benim İçin
  • İsmail Tunçbilek Derdin ne
    İsmail Tunçbilek Derdin ne
  1. Osman Zeki Öner
  2. Osmanlı
  3. Kubat Ötme Bülbül
  4. Neşet Ertaş Evvelim Sen Oldun
  5. Aytaç Doğan İç Benim İçin
  6. İsmail Tunçbilek Derdin ne
VİDEO GALERİ
YUKARI