Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre üniversiteli işsiz oranı yüzde 28.5.  İşletme ve mühendislik mezunları, zerzevatçılktan borsacılığa bir çok işi kolunu tercih ediyor… Pazarlamacılık yapan bile var… Hatta, ‘Çalışma Ekonomisi’ gibi, üst düzey firmalarda personel müdürlüğü ya da insan kaynakları departmanlarında çalışması lazım gelen kişilerden, taşeron işçiler bile söz konusu… Onlar yine şanslı, zira diplomalı işsizlerin büyük kısmı evde oturuyor. Türkiye’nin en güçlü 50 işkadınından biri olan Esas Sosyal Kurucular Kurulu Başkanı Emine Sabancı Kamışlı, “Geleceğimiz için bu sorunu çözmeliyiz” diyerek Esas Sosyal-İlk Fırsat adımını attı. Şimdi tüm şirketleri buna katılamaya çağırıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre üniversiteli işsiz oranı yüzde 28.5.

İşletme ve mühendislik mezunları, zerzevatçılktan borsacılığa bir çok işi kolunu tercih ediyor…

 Pazarlamacılık yapan bile var…

Hatta, ‘Çalışma Ekonomisi’ gibi, üst düzey firmalarda personel müdürlüğü ya da insan kaynakları departmanlarında çalışması lazım gelen kişilerden, taşeron işçiler bile söz konusu…

 Onlar yine şanslı, zira diplomalı işsizlerin büyük kısmı evde oturuyor.

Türkiye’nin en güçlü 50 işkadınından biri olan Esas Sosyal Kurucular Kurulu Başkanı Emine Sabancı Kamışlı, “Geleceğimiz için bu sorunu çözmeliyiz” diyerek Esas Sosyal-İlk Fırsat adımını attı. Şimdi tüm şirketleri buna katılamaya çağırıyor.

Emine Sabancı Kamışlı Türkiye’nin en güçlü 50 kadınından biri. Şevket Sabancı ve ailesi tarafından kurulan Esas Holding’in Kurucu ortağı ve Başkan Yardımcısı. Aynı zamanda ailenin başlattığı Esas Sosyal’in Kurucular Kurulu Başkanı. Emine Sabancı Kamışlı 32 yıldır çalışma hayatı içinde. Aynı zamanda sivil toplum örgütlerinde de aktif bir isim. Müthiş enerjik bir kişilik. Onu çok heyecanlandıran ve “geleceğe yatırım” olarak gördüğü Esas Sosyal’in 1 yılda geldiği noktayı ve yeni hedefleri konuşmak için Esas Holding’te buluştuk. Buluşmamızda Esas Sosyal kapsamında 1 Ocak’ta farklı Sivil Toplum Örgütleri’nde profesyonel olarak çalışmaya başlayan 5 genç de vardı. Kısaca hatırlatmakta yarar var. Esas Holding Şevket Sabancı tarafından 2000 yılında risk sermayesi şirketi olarak kuruldu. Farklı sektörlerde yatırımlar yapan Esas Holding Türkiye’nin ilk sermaye yatırım gruplarından. Medline’ın satın alınmasıyla yola çıkan grup, Pegasus’un alınmasından sonra yatırım holdingi olma yolunda ilerlemeye başladı ve çok kez de yazıldığı gibi Pegasus Holding’i uçurdu! Varlık yönetimi, özel girişim sermayesi ve gayrimenkul alanlarında yatırım yapan holdingin şemsiyesi altında Pegasus, Ayakkabı Dünyası, MAC Sportif, Bonservis, UN RoRo, Esaslı Gıda ve Medline Acil var.

Kurulduğundan bu yana büyüyen grup kriz ortamında dahi yatırım yapılabilir şirketleri kaçırmıyor. Yabancı sermayenin Türkiye ilgisinin düştüğünün söylendiği bir dönemde 2016’ın ilk aylarında Esas Holding çatısı altındaki iki farklı yatırımı da yabancılara sattı. Peyman kuru yemişleri 110 milyon dolara, Mars Entertainment Group 800 milyon dolara yabancılara satıldı. Esas Holding yurt içinde ve yurt dışında yeni fırsatlar peşinde. Ve holding kurucuları bugüne kadar yaptıkları “hayır” işlerine ek olarak Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan “diplomalı işsizlik” konusunda Esas Sosyal’i başlattılar.

Sabancı, ‘Bizim ülkemizde eğitim alındıkça işsiz kalınıyor gibi bir durum var. Bunu değiştirmemiz şart. Üniversite mezunları arasında işsizlik oranı çok yüksek. Genel işsizlik daha düşük, üniversiteli işsizlik daha yüksek. Yüzde 28.5 diplomalı işsiz oranı.  Bulundukları üniversite, fırsat eşitsizlikleri, iş deneyimleri yok…Bu da daha başlarken gençlerin moralini bozuyor. Bunlar önemli problemler ve biz de bunları nasıl ortadan kaldırırız? diye baktık. Benim de iki oğlum var, aşağı yukarı bu yaşlara gelmek üzereler. Ben onlardan da çok şey öğreniyorum. Bu proje için ben de sahaya indim. Odak çalışmaları yaptık. Türkiye’nin her yerinden her üniversiteden gence şans vermemiz gerekiyor. Herkesin farklı özellikleri var. İlk adımda İlk Fırsat diye başlattık projemizi.  Sivil Toplum’da ciddi iş olanakları var ve gençler için çok öğretici. İlk adımda STK’larda işe başlamalarını uygun gördük. Çünkü STK’lar unutuluyor, STK’lar da reel bir sektör. Oralarda kendilerini geliştiriyorlar. 1 yıl oralarda çalıştıktan sonra daha önceden saydığımız problemleri bertaraf etmiş oluyorlar. Özgüvenleri artıyor. Sosyal fayda da yarattıkları için tatmin de oluyorlar.  Beş yıl için 20 milyon lira ayırdık. STK’lara gençlerin maaşlarını ödüyoruz. Onlar bu süre içinde eğitimlerden de geçiyorlar, yurtdışı kurs olanaklarını değerlendiriyorlar. Yalnızca iş değil. Bu sene 15 pozisyon için 9 STK ile çalıştık. 2017 yılında 15 gençten 30 gence çıkacağız. STK sayısı da artacak. Çok büyük bu sorun. Eğitimli gençler evde oturuyor, çoğu mezun olunca önerilen maaşları beğenmedikleri için işe başlayamıyor…-Reformu sadece devletten beklemememiz lazım. Kafa yapımızı değiştirmeliyiz. Biz öğrencilere, yeni mezunlara, ailelere de sorular sorduk. Türkiye’de bir hep altın paraşüt var ailelerin sunduğu. “Kızım ben ilkokul mezunuyum, sen gittin üniversiteleri okudun, gidip 2000 liraya mı çalışacaksın?” diyorlar. “Başka iş bulursun” diyorlar. Aileler çocukları rahat bırakmalı. Gençlerin hepsi bizden akıllı. Onlara güvenmeliyiz. Bizim farkımız tecrübemiz. Tecrübe her zaman geleceğin garantisi değildir. Tecrübe eskiye bakar. Mühim olan kapının açılması, bakalım kapı açılsın içeri girsinler. Eğitim sistemimiz de düşünmeye yönelik olmalı. “Devlet baba bunları yapsın” demeden de yapmalıyız. Devlet işsizliği önlemek için fonlar da ayırdı. İşkur’un yaptıkları tam duyulmadı. Belki bunlar daha erişilir olmalı. Muazzam bir gençliğimiz var, onlar da risk almalı. Üniversiteyi bitip hayata hemen atılmalı. Hep derler su, şeker, yağ, irmik var fakat helva olmuyor. Onu devlet yapsın, bunu Emine yapsın diye bakılıyor. Sen ne yapıyorsun? Çaba olmadan sonuç alınmıyor. Biz herkesi buna çağırıyoruz. Biz bir yerden başladık. Gençlere güveniyoruz’ diyor…

 Asıl sorun ise, üniversite açılırken, plansız açılması… Her yıl 18 bin mühendis, 10 bin iletişimci, 8 bine yakın çalışma ekonomisti, 20 binden fazla işletmeci mezun oluyor ama bu alanlarda mezuna göre istihdam alanı yüzde 7 ile yüzde 3 arasında değişiyor…

Her ilçede beş yerel gazete, bir yerel radyo,  bir yerel televizyon olsa dahi, iletişim mezunlarının sadece yüzde 12’si istihdam edilebiliyor…

 Gıda Mühendislerinin durumu ise en kötü  olanlar, zira birçok firma; maaş da az vermek için, gıda teknikeri istihdam ediyor, gıda  mühendisleri, küçük yemek şirketlerinde, kimi zaman servise varan alanlar dahil, cüzi maaşlarla iş bulabiliyor…

Üniversite mezunları iş garantisi istiyor…Ancak üniversite mezunu işsizlik oranları çok yüksek…