Dış Patent Kurumsal İletişim

Direktörü İpek İpek, patentin; gerek

sağlıksız üretimin minimize edilmesi, gerekse kayıt dışılığın önlenmesi

anlamında büyük önem taşıdığına

dikkat çekti…

Dış Patent Kurumsal İletişim Direktörü İpek İpek, patentin; gerek sağlıksız üretimin minimize edilmesi, gerekse kayıt dışılığın önlenmesi anlamında büyük önem taşıdığına dikkat çekti…

Dış Patent Kurumsal İletişim Direktörü İpek İpek, BALKAN EKONOMİ HABER AJANSI Ekonomi Masası’na;  ‘Sağlıksız Üretimin ve Kayıt Dışılığın Önlenmesi’ konu başlıklarının yer aldığı açıklamalarda bulundu…

Kayıt dışı ekonominin; Türkiye ekonomisi gibi gelişmekte olan ekonomilerin en önemli kayıp ve sorunlarınan biri olduğuna işaret eden Dış Patent Kurumsal İletişim Direktörü İpek İpek, patent ve tescile önem verilmesi ile, kayıt dışılığın önüne geçileceği gibi, ‘Muadil’ ya da ‘İkame’ başlığına sığınılarak, ‘Üretimin Kötü Taklidi’ gibi etik dışı uygulamaları da saf dışı bırakacağının unutulmaması lazım geldiğni anımsata…

Dış Patent Kurumsal İletişim Direktörü İpek İpek’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

‘’Başta resmi yetkililer, ekonomi çevreleri ve kendini bilen üreticiler olmak üzere; kayıt dışı ekonomiye karşı azami derecede önlem alınmış olsa da, yine de göz ardı edilemeyecek seviyede bir kayıt dışlıkla karşı karşıya kalıyoruz. Evet, kendini bien üretici, üretimini, tasarımını, yaratıcılığını, hemen hemen tescilliyor ve patent altına alıyor. Ama bu seçeneği ihmal eden üreticinin mal ya da hizmeti; halk arasındaki deyimle; ‘Allame-i Cihan’ olsa, işe yaramaz bir konuma büründüğü gibi, emek hırsızlığına maruz kalıyor, taklit ediliyor; muadil ya da ikame ürün denilerek, kaliteden de ödün verilmiş olunuyor…’’

‘’Bugün; pisayada muadil ya da taklit olarak karşımıza çıkan hiçbir ürün, tabii ki gerçeğinin aynısı kalitede olamıyor. Bu durum, az miktarda ilaç sektöründe  karşımıza çıksa da, esas handikap, gıda ve tekstil sektöründe  yaşanıyor. ‘Dar Gelirlinin Sığınağı’ kisvesi ile, sözde indirimil mal sattığın iddia eden ve çoğunluğu muhafazakar kimlik iddiasındaki marketlerde, tescil ve patent olgusunu ihmal etmiş çok çeşitli ürünün, maalesef hiçbir tescil almamış, patentin kavramını bile bilmeyen taklit ya da muadili satılıyor. Normailn neredeyse beşte biri fiyta satılan bu ürünlerde, patent ya da tescil olmadığından; sahtekarlıktan sağlıksız hammaddeye kadar birçok sorun yaşanabiliyor. Patent ve tescilin ihmali ile, halkın sağlığı ile de oynanmış oluyor. Tabii benzer bir durum,  tekstilde de karşımıza çıkabiliyor. Kimyasal test sürecini tamamlamamış yüzlerce kalem ürün, normalinin yine çüte ya da beşte biri fiyatla tüketicilere sunumuyor. Bu ürünlerde de, halkın sağlığı ile ciddi bir oynama söz konusu. Daha önce de söylediğim gibi, her bölgenin ticaret ve sanayi odaları, üretim yapan hemen her boyutta firma için patent ve tescili ya zorunlu hale getirmek, ya da bu alanda yaptırımcı bir denetim yapmak zorundadır…’’

‘’Sağlıklı bir üretimin yanı sıra, geniş çaplı bir tüketici ağına ulaşmanı yolu da tabii ki patentten geçiyor, tescilden geçiyor. Zira her ne kadar bütçeye uygun mal ya da hizmet aransa da; psikolojik olarak, ‘Patentli’ ya da ‘Tescilli’ oludğu haykırılan mal ya da hizmetlere karşı, ilgi o denli daha çok olacaktır. Bu arada unutulmamalıdır ki, bir ülkenin perakende ekonomisinin büyüklüğü; kalitenin habercisi patentli ve tescilli ürünlerinin çokluğu ile doğru orantılıdır. Bu manada bakılırsa, tescil de, patent de ekonominin gizil kahramanıdır…’’

BALKAN EKONOMİ HABER AJANSI