Kısa adı TUROB olan; Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği'nin düzenlediği Türkiye Otelcilik Zirvesi'nde konuşan ICVB Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz, kongre sektöründe değişen trendlerden, İstanbul'un bu sektörde geldiği noktaya, kongre dönemlerinde otellerin uyguladığı fiyat politikasından ulaşıma ve kent gelişiminde kongre sektörünün önemine kadar pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu. 

Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği'nin düzenlediği Türkiye Otelcilik Zirvesi'ne sektörün önde gelen isimlerinin yanı sıra, Türk ve Dünay Turizmi'ne 'TURİZMAGAZİNİZM' kavramını yerleştiren isim olan WMWNEWSTURKEY CEO'su  TURİZMAGAZİNİST Sedat Karagöz, WMAGAZINEWORLD Yayın Kurulu Üyesi Oktay Kabdan ve Kemal Kaplan da katıldı. 

Sektörü bir araya getiren bir etkinlik düzenlediği için TUROB'a teşekkür eden Yavuz, Türkiye Otelcilik Zirvesi'nin katlanarak büyüyeceğini ifade etti.

ICVB Genel Müd

'KONGRE TURİZMİ' DEĞİL, KONGRE SEKTÖRÜ

Dünya turizm gelirlerinin üçte birlik bölümünün kongre ve toplantı sektöründen geldiğini ifade eden Yavuz, ayrıca “kongre turizmi” diye bir kavram olmadığını, uluslararası arenada kullanılan MICE kavramının da yavai terk edildiğini kaydederek, “Toplantı ve kongre bir sektördür ve böyle tanımlanması gerekir” dedi.

İSTANBUL'UN GELİŞİMİ KONGRE SEKTÖRÜ İLE BİRLİKTE PLANLANMIYOR

Londra, Barselona ve Viyana'nın kentin gelişmesini kongre sektörü ile birlikte planladığını belirten  Özgül Özkan Yavuz, “İstanbul'da kent geliştirilirken kongre sektörü göz önüne alınmıyor. Örneğin Londra'da kongre merkezlerinin yakınına yapılan otellere teşvik veriliyor. Barselona kongre sektörünü manivela olarak kullanarak mobil kent olma yolunda ilerliyor. Önümüzdeki dönemde Barselona artık bir turizm kenti değil, başka bir şey olacak. Aslında bir dünya şehri olmamasına rağmen Viyana da, kongre sektörünü başarısını kullanarak kendini bir 'dünya kenti' olarak konumlandırdı” değerlenirmesini yaptı. 

3 ve 4 YILDIZLI OTELLERE İHTİYAÇ VAR

Kongrenin sektörünün en önemli ayağının ulaşım olduğunu ifade eden Yavuz, “THY bu konuda çok başarılı. Kongre merkezleri, oteller var. Ancak 4 ve 3 yıldızıl otellerimiz az. Bazı sektörlerde bazı kurallar var. Örneğin ilaç sektörü 5 yıldızlı otellerde kongre toplayamaz. Bu yüzden biz bazı kongrelere teklif bile veremiyoruz. İstanbul'un 3 ve  4 yıldızlı otele ihtiyacı var.” dedi.

İSTANBUL OTELLERİ KONGRE DÖNEMİNDE FİYATLARI ABARTIYOR

Kongre dönemi otellerden fiyat aralığı istediklerini ifade eden ICVB Müdürü, bu dönemde otellerin fiyat aralığı vermek bir yana, fiyatlarını en üst seviyeye çektiklerini, bazı 4 ve 3 yıldızlı otellerin ise kongre sektörüne ilgi duymadığını belirterek, kongre dönemlerinde her şehirde fiyatlarn yükseldiğini ancak bu dönemde İstanbul'da bu iş üst boyutlara ulaştığının altını çizdi.

Özgül Özkan Yavuz, konuşmasının devamında şu noktaların altını çizdi:

KENDİ ULUSLARARASI ETKİNLİKLERİMİZİ YARATMAMIZ GEREK

Öte taraftan kongreler, üniversitelerle işbirliği ve daha fazla katılım talep ediyor. İstanbul'da çok fazla üniversite var anacak bunların kongre sektörü ile bağlantısı yok. Hangi alanda eğitim veriyorsa, o alanda kongreler yapmaları gerekiyor. Kendi uluslararası etkinliklerimizi yaratmamız gerekiyor. Artık bu işin sadece kabuğu olmaktan çıkmalıyız.

Kongre sektörü otellerde iyi hizmet ve IT beklentisi duyuyor. Bunlara çok önem veriliyor. Ayrıca, çevre dostu konaklama tesisleri de tercih sebebi olabiliyor. Çok iyi çevre politikaları uygulayan kimi otelelrin, bunları tanıtımlarında kullanmadığına da tanık oluyor. 

TARİHİ MEKANLAR KONGRELER İÇİN KULLANILABİLİR

Kongre sektörü için bir diğer konu ise tarihi mekanlar. Tarihi mekanları da kongre sektrü açısında verimli kullanmıyoruz. Hollanda Seyahat Acenteleri Birliği'nin kongresini Esma Sultan'da yaptık ve çok büyük beğeni aldı. Aslında kongreyi bizzat bu tip mekanlarda yapabilmemiz gerekiyor. Mekanları farklı kullanmayı öğrenmeliyiz. 

TRANSFER GEREKTİRMEYEN OTEL ARAYIŞI

Otellerle ilgili teklif istenirken bir de ulaşım kolaylığı aranıyor. Metroya ne kadar mesafede olduğunu soruyorlar. Transferler artık hızla kalkıyor. Müşteriler artık, 'mümkünse transfer gerektirmeyecek lokasyonlardaki otelleri önerin' diyorlar. Hatta İstnbul'da ulaşım için kart sağlayıp sağlayamayacağımızı soranlar bile var.

KONGRELERİN YÜZDE 42'Sİ OTELLERDE YAPILIYOR

Kongrelerin yüzde 42'si oteller, yüzde 22'si kongre merkezleri ve yüzde 24'ü üniversitelerde yapılıyor. Bu sektörede önemli değişimler yaşanıyor. Kongre başına katılımcı delege sayısı hızla düşerken, yapılan kongre sayıları artıyor. Şu anda kongrelerin yüzde 75'i 500 kişi ve daha az katılımlı olanlardan oluşuyor. Kongreler giderek daha spesifik alanlara ve alt dallara yayılıyor. Bu da kongre sektöründe otelleri kilit konuma getiriyor. Dnya çapında büyük oteller Kongreler Birliği'ne üye olmaya başladı. İstanbul'da henüz üye otel yok. Antalya'da bazı oteller de üye oldu. 

TUROB'un düzenlediği Türkiye Otelcilik Zirvesi'nin ikinci günü panel ve konuşmalarla devam etti. 

Zirvede “Online pazarda dijital rekabet” başlıklı bir sunum yapan Almanya Otelciler Birliği CEO'su Markus Luthe, Booking ve Expedia gibi online dağıtım kanallarının oteller üzerindeki etkilerine ve tekelleşmeye dikkat çekti.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de online rezervasyonların hızla arttığına işaret eden Markus Luthe, “Çevirimiçi rezervasyonlar otellere büyük bir katkı sağlıyor. Aynı zamanda bu ortamlar otellerin reklamını da yapıyor. Bunu kendi başınıza sağlayamazsanız. Eğer Hilton iseniz bunu başarabilirsiniz. Ama küçük bağımsız bir otel iseniz işiniz zor bu konuda.” dedi.

ONLINE KANALLARDA VARSANIZ, GÖRÜNÜRLÜĞÜNÜZ ARTIYOR

Booking ve Expedia gibi sitelerin bir görünürlük etkileri olduğunun altını çizen Luthe, müşterilerin bu sitelerde oteli inceledikten sonra otelin kendi sayfasına yöneldiğini kaydetti. Luthe, “Yapılan araştırmaya göre, bu tip sitelerde grünürlüğü olan otellerin, kendi web sitesi üzerinden rezervasyon alma oranı 4 ayda yüzde 12  artıyor.” bilgisini paylaştı.

Alan adı kullanımı konusuna da dikkat çeken Luthe şu değerlendirmeyi yaptı:

OTA'LAR YÜZÜNDEN OTELLER YILDA 2,5 MİLYAR DOLAR KAYBEDİYOR

İnternet ortamındaki önemli sorunlardan biri de otellerin kendi web sayfasına dair alan adlarını alamama. Bu durumda Google ile iltişime geçip alan adınızı geri almanız gerekiyor. Bazen bir otelin ismini aradığınızda karşınıza acente ve tur operatörlerinin isimleri çıkıyor. Sayfada otelin kendi adını göremiyorsunuz. Bu adil bir durum değil. Sırf bu yüzden dünyada otelciler yılda 2,5 milyar dolar kaybediyor.

DİJİTAL PSİKOLOJİYİ KULLANIYORLAR

Peki OTA'lar nasıl başarılı oluyorlar? Dijital psikolojiyi kullanıyorlar. Otelde “yalnızca beş odanın kaldığı” belirtiliyor. Aynı zamanda da o otele şu anda “beş kişinin baktığı” görülüyor. Booking.com özellikle bunu çok kullanıyor. Booking.com'un müşterileri yanılttığına dair bir araştırma da yayınlandı. Eğer sizin oteliniz için de böyle yanıltıcı bir bilgi kullanılıyorsa mahkemeye gidin. Aynı şeyi Expedia da yapıyor. Expedi “son 24 saatte bu otelde 20 kişi online rezervasyon yaptı” debiliyor. Buna inanabilir misiniz?

Fiyat konusunu rezervasyon siteleri bir taktik olarak kullanıyor. Otellerdeki oda fiyatları artık büyük oranda bu siteler tarafından belirleniyor. Sonuç itibariyle nereye bakarsanız bakın aynı fiyatı görüyorsunuz. Bunun adı tekelleşmedir. Tekelin en iyi oyuncusu kazanacak, diğerleri dökülecektir. 

KOMİSYONLAR YÜZDE 40'LARA ÇIKACAK

Komisynlar yüzde 8'den 15'e kadar gidiyor. Bu komisyonlar 20'lere 30'lara, 40'lara kadar gidecek. Bunun örneklerini şimdiden Almanya'da görmeye başladık. Bunu ben Stockholm sendromu olarak adlandırıyorum. Online ortamlar otelcinin psikokojisini kullanıyor. 

ALMANYA İŞİN PEŞİNİ BIRAKMIYOR

Bu konuyla ilgili olarak Almanya'da bir soruşturma başlatıldı ve araştırmayla pazarın bozulduğu ortaya kondu. 2013 yılında bir siteye (HRS) yasak getirildi. Yasak da “en iyi fiyat” vermeye dair yasaktı. O site üst mahkemeye gitti ve şimdi yeni bir duruşma yapılmasına karar verildi. Almanya'da anti tekel düzenlemeleri olduğu için mahkemenin eski kararı yenileyeceğini düşünüyoruz. Almanya'nın, Expedi ve Booking.com'la ilgili atacağı adımlar, mahkemein vereceği karara göre şekillenecek. Online ortamlardaki ihlaller ve tekelleşme konusunda sadece Almanya değil, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde de açılmış davalar var. 

5 SENEDİR KAPALI OLAN OTEL TRIPADVISOR'DA OLUMLU YORUM ALIYOR

Şu anda TripAdvisor'un pazara büyük zarar verdiği konuşuluyor. TripAdvisor'da orada olmayan, ya da 5 senedir kapalı olan otelin olumlu yorumlar aldığı görülüyor. İtalya'da tekelleşme karşıtları şu anda bununla uğraşıyorlar. Bu konuda yargının Almanya örneğini takip edeceğini dşünüyoruz. Fiyat sabitleme şu anda Almanya'da yasaklandı. Bu, diğer ülkelere yayılacaktır. 

Oteller, Booking.com gibi sitelere komisyon oranlarını arttırdıkça, görünürlüğü artıyor. Booking.com'da görünürlüğünü arttırmak için yüzde 40 komisyon veren oteller var. Eğer komisyonu arttırmazsanız bir süre sonra sitede görünmez hale gelebilirsiniz. 

GOOGLE ARAMA MPTORUNDAN REKLAM MOTURAN DÖNÜŞTÜ

Amazon da otel satmaya başladı. Sanıyorum ilk olarak pazara yüzde 12 komisyonla girecekler. Google, yavaş yavaş arama motorundan reklam motoruna geçiş yaptı. Paralı içeriklerin ağırlığı giderek daha da artıyor. Büyük otellerin web siteleri bile Booking ve Expedia'nın altında çıkıyor aramalarda. Bu işler için milyarlarca dolar para harcanıyor. Avrupa'da şu anda buna karşı bir mücadele ve araştırma/soruşturmalar var.

SİZİ KISITLAMALARINA, FİYATLARINIZI BELİRLEMELERİNE İZİN VERMEYİN

Müşterilerin geliş kaynaklarının anlaşılması, direkt rezervasyonlarının arttırılması gerekiyor. Bu tip kanallarla çalışırken dikkatli olmak zorundayız.

Online seyahat acentelerinin global bir sorun olmasının önüne geçmek için, onlarla birlikte çalışmak, ama onlara teslim olmamak gerekiyor. Sizin fiyatlarınızı belirlemelerine, sizi kısıtlamalarına izin vermeyin

İlk olarak yasal bir çerçeve oluşturulması gerekiyor. Yasal konaklamanın önüne geçilmeli. Avrupa'da bununla ilhili çalışma yapılıyor. Avrupa'da 3 yıl içinde buna dair yasal bir mevzuat oluşturulacak. 

BÜYÜK KONGRELER ÖNEMİNİ YİTİRİYOR

500 ve üstünde delegeli kongrelerde İstanbul son 5 yıldır dünya birincisi ama 500 delege ve üstü kongre pazarı giderek daralıyor. Dolayısıyla bu konuda ısrar etmenin bir anlamı yok. Daha küçük kongrelere yönelmek gerekiyor. İstanbul dışında Ankara, Antalya ve İzmir'in kongre bürosu var. Bursa ve Gaziantep de kuruyor bürolarını. 2015 yılı için istanbul'a gelmesi kesinleşen 15 tane kongre var.

BALKAN HABER AJANSI