Bugun...



YAŞAR KARAKELLENİN GURUR GÜNÜ
Tarih: 30-11--0001 00:00:00 Güncelleme: 04-03-2017 10:41:15 + -


İşadamı YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karakelle, yine önemli gurur günlerinden birini yaşadı.

facebook-paylas
Tarih: 30-11--0001 00:00

YAŞAR KARAKELLENİN GURUR GÜNÜ

Girişimciliği kadar, gerek sanata, gerekse sosyal sorumluluk projelerine verdiği desteklerle de kamuoyunda adından sıkça söz ettiren isimlerin başında gelen YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karakelle, yine önemli gurur günlerinden birini yaşadı. 

YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karakelle, önceki akşam; bizzat sponsoru olduğu 'Deniz Tokgöz Kişisel Fotoğraf Sergisi'nin açılış törenine katıldı.

The Green Park Bostancı Hotel's'de düzenlenen açılış töreninde kendisine sanata katkılarından dolayı bir teşekkür plaketi de takdim edilen YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karakelle, sanatçı olmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu kaydederek, 'Sanatın her zaman desteklenmis lazım. Sanat bir ülkenin güzelliklerini yansıtan bir ahenkler bütünüdür. 'Bir toprağın türkülerini yazanlar, kanunlarını yazanlardan daha güçlüdür' sözü bu nedenle anlamlı ve önemli bir sözdür. Kaldı ki Türk toprakları, binlerce senlik geçmişin izleriyle, haranlanmış bir kilim deseni gibi yüzlerce sanat imkanı sunuyor bize. Biz de bu renk cümbüşüne, destek vremekten dolayı mutluyuz' şeklinde konuştu. 

Sanatçının ve snatın desteklenmesinin, bir ülkenin geleceğinin desteklenmesi anlamına geleceğini de vurgulayan YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karakelle, şunları söyledi:

'Sanat, insanlıkla eş zamanlı başlamıştır. Sonsuzluktur, Allah'ın insanlra bahşettiği en güzel algılama unsurudur. Sanat, insanlık tarihinin her evresinde var olan bir gerçeklik yansıması olmuştur. Duygu yansımasıdır sanat. İnsanlığın geçirdiği evrimler yaşama biçimlerini, yaşama bakışlarını, sanat biçimlerini ve sanata bakışlarını değiştirmiş, her dönemde ve her toplumda, sanat farklı görünümlerde ortaya çıkmıştır. Günümüzde sanatın "duygusal ve düşünsel etkileme gücü"ne sahip oluşu daha belirleyicidir. Bu anlayışa en uygun tanımı yapan Thomas Munro'ya göre; "sanat doyurucu estetik yaşantılar oluşturmak amacıyla dürtüler yaratma becerisidir." Sanat, güzel ile uğraşır. Güzel göreceli bir kavramdır. Kendi içinde tutarlı bir bütünlüğü taşıyan şey çirkin, acı verici, iğrendirici bile olsa estetik açıdan güzeldir. Sanat, nesnel ve öznel yaklaşımlara göre farklı açıklanır. Nesnel yaklaşımda sanat, toplumsal etkilerle, öznel yaklaşımda ise salt bir bireysellikle yaratılır.  Bir düğmeye basit bir dokunuşla, zaman ve mekânı birkaç yüzyıl kısaltabilecek güce erişen insan düşüncesi, yepyeni ve şiddetli korkuları da beraberinde getirdi. Bilim, endüstri, teknik ve politika alanında meydana gelen birbirine bağlı ve sürükleyici gelişmeler, toplumlara özgürlük getirdiği kadar, huzursuzlukları da arttırdı. Özellikle 1945 sonrası, insanların gökyüzüne tırmanışları, yeryüzündeki büyük sermaye hareketleri, insana yakışmayacak katliamlar, endüstriyel ve teknik gelişmeler, şiddetli ve yıpratıcı korkuları da beraberinde getirdi. Bütün bunlar, bugünkü insanın sanata bakış tarzını da biçimlendiren gelişmelerdir. Günümüzde, insanların karşı karşıya kaldığı psiko-sosyal sorunlara çözüm olabilecek alanlardan biri de sanattır. İnsan duyarlığının karmaşık ürünleri olan ve daima insan özgürlüğünün hakkını arayan sanat eserleri, bazı kalıpları sürekli olarak zorlayıp aşar, onların nitelik olarak daha üstün ve yoğun yeni seviyelere ulaşmasını sağlar. Sanatta güzeli, bilimde doğruyu arayan insan ruhu ve zekâsı, aslında kendini aramaktadır. Din, felsefe, bilim, sanat ve hatta teknik gibi alanlar, birbirine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Her sanat eseri, var olan bir şey ile, bir nesne ile ilgilidir; belli bir varlığı anlatır, ondan bir kesit ortaya koyar. Bir resim, belli bir tabiat parçasının resmidir veya bir insan görüntüsüdür. Bir tiyatro oyunu, belli olayların simgelenmesidir. Bir şiir ya da müzik parçası, ya tabiattan ya da insan ruhundan, insan duygularından bir anlatımdır. Sanatçının gördüğü, kavradığı ve gerçeklik olarak belirlediği varlığın bilgisi, sanatın öz konusunu oluşturur. Bu nedenle de, sanatı algılamada, insan beyninin zorlanması gerekir. Unutulmamalıdır ki, sanatı algılayan bir beyin, çok sesliliği, dolayısıyla demokrasiyi ve hoşgörüyü de düstur edinmiştir...'

 




Bu haber 2819 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÜLTÜR-SANAT Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
FOTO GALERİ
  • MARKALAR
    MARKALAR
  • AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI ZİYARETİ
    AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI ZİYARETİ
  • Millet için EVET
    Millet için EVET
  • Gündem Ekonomi Haber
    Gündem Ekonomi Haber
  1. MARKALAR
  2. AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI ZİYARETİ
  3. Millet için EVET
  4. Gündem Ekonomi Haber
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Osman Zeki Öner
    Osman Zeki Öner
  • Osmanlı
    Osmanlı
  • Kubat Ötme Bülbül
    Kubat Ötme Bülbül
  • Neşet Ertaş Evvelim Sen Oldun
    Neşet Ertaş Evvelim Sen Oldun
  • Aytaç Doğan İç Benim İçin
    Aytaç Doğan İç Benim İçin
  • İsmail Tunçbilek Derdin ne
    İsmail Tunçbilek Derdin ne
  1. Osman Zeki Öner
  2. Osmanlı
  3. Kubat Ötme Bülbül
  4. Neşet Ertaş Evvelim Sen Oldun
  5. Aytaç Doğan İç Benim İçin
  6. İsmail Tunçbilek Derdin ne
VİDEO GALERİ
YUKARI