İlhamı; çürümüş ve yıkılmış bir impratorluğun külleri arasında geldi. Güftesini Anadolu halkı tarihle, kanla, Kuvay-ı Milliye Ruhu ile yazdı. Bestesini ise Ulu Önder Gazi Mustafa Kemâl yaptı.

İlhamı; çürümüş ve yıkılmış bir impratorluğun külleri arasında geldi…

Güftesini Anadolu halkı tarihle, kanla, Kuvay-ı Milliye Ruhu ile yazdı…

Bestesini ise Ulu Önder Gazi Mustafa Kemâl yazdı…

Öyle güzel bir mesteydi ki bu; bestecisine ATATÜRK; güftesini yazan Türk Milletine ise; ‘Çağdaşlık’, ‘Medeniyyet’, ‘Aydınlık’, ‘Laiklik’, ‘Milli Şuur’ ve ‘İlelebet Payidar Kalma’ ünvanlarını kazandırdı…

Trakya ve Anadolu toprakları ‘Porte’ oldu; üzerine en güzel  notalarla o müthiş bestenin notaları işlendi…

Adeta tarihe ve sonsuzluğa nakşedildi…

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun…

Karanlığa, yobazlığa, bağnazlığa, hainliğe karşı bir garantidir CUMHURİYET…

İlerlemenin, çağdaşlığın, hukukun, kadın-erkek eşitliğinin, sanatın, sanayiinin, gelişmişliğin ön adıdır CUMHURİYET…

Türk düşmanlarıyla işbirliği yapan hacı-hoca bozuntularının, 'Keşke İngiliz kazansaydı' diyecek kadar aklını yitirmiş torunları ile de mücadele azminin ışığıdır CUMHURİYET...

Atatürk dehasının ve Atatürk zekâsının sonsuzulğa yansımadısıdır CUMHURİYET…

100. Şeref Yılı; bizi nice nice 100 yıllara ulaştırmak için bir umut ve kararlılık vesilesi olsun…

Birlikte ve daima…

Demokratik ve Laik Türkiye Cumhuriyeti için…