YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı ve BALKAN HABER AJANSI&GÜNDEM EKONOMİ İNTERNET EKONOMİ DERGİSİ Genel Yayın Koordinatörü İşadamı Yaşar Karakelle, teknolojik gelişmelerin; 20. ve 21. Yüzyıl ekonomik gelişmelerine sağladığı katkının çok iyi tahlil edilmesi gerektiğini ve bunun birçok şirket ve yönetime rol model olarak alınması lazım geldiğini vurguladı.
YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı ve BALKAN HABER AJANSI&GÜNDEM EKONOMİ İNTERNET EKONOMİ DERGİSİ Genel Yayın Koordinatörü İşadamı Yaşar Karakelle, teknolojik gelişmelerin; 20. ve 21. Yüzyıl ekonomik gelişmelerine sağladığı katkının çok iyi tahlil edilmesi gerektiğini ve bunun birçok şirket ve yönetime rol model olarak alınması lazım geldiğini vurguladı.
Haftalık olağan basın açıklamasının bu haftaki kısmının büyük bölümünü ‘Teknolojinin Ekonomik Büyüme ve Kalkınmaya Katkısı’ ana başlığı altında topladığı konulara ayıran YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı ve BALKAN HABER AJANSI&GÜNDEM EKONOMİ İNTERNET EKONOMİ DERGİSİ Genel Yayın Koordinatörü İşadamı Yaşar Karakelle, en azından cep telefonunun hayatımıza nasıl bir katkı sağladığını anlamanın bile, bu açıdan bir başlangıç olacağının altını çizerek, ‘Sanayi devrimi sonrasında hız kazanan teknolojik gelişmeler ekonominin ve büyümenin en önemli itici gücü haline gelmiştir. Teknolojiyi üreten ve bu teknolojiyi en verimli şekilde kullanabilen ülkeler, ekonomik büyüme sürecinde önde yer almakta, teknolojik gelişme hızını yakalayamayan ülkeler ise bu yarışta geride kalmaktadırlar. Bu nedenle teknoloji transferinin önemi büyüktür. Bu nedenle bizler, mal üretmekten çok, o malı üretecek teknolojiyi üretmenin yollarını aramalıyız. Burada yazılım mühendisliğine dikkat çekmek istiyorum. Yazılımla kalkınma arasında çok direkt bir ilişki vardır’ yorumunda bulundu.
Tekerleğin bulunmasından itibaren yaşanan her gelişme aşamasının, teknolojik gelişme olarak algılanabileceğini de vurgulayan YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı ve BALKAN HABER AJANSI&GÜNDEM EKONOMİ İNTERNET EKONOMİ DERGİSİ Genel Yayın Koordinatörü İşadamı Yaşar Karakelle, ‘Elbette hiçbir şey yoktan yere ortaya çıkmadı. Herşey ihtiyaçla yaşandı. İnsanlık tarihi üç büyük değişim geçirmiştir. İlk değişim tarım toplumuyla, bir sonraki değişim sanayi toplumuyla, son değişimse ki biz buna dönüşüm de diyebiliriz; bilgi toplumuyla gerçekleştirilmiştir. İnsanlık tarihi kadar eski olan teknoloji bu söz konusu üç değişim boyunca rolünü en iyi oynayan aktördü. Sanayi devrimi sonrasında hız kazanan teknolojik gelişmeler ekonominin ve büyümenin en önemli itici gücü haline gelmiştir. Teknolojiyi üreten ve bu teknolojiyi en verimli şekilde kullanabilen ülkeler, ekonomik büyüme sürecinde önde yer almakta, teknolojik gelişme hızını yakalayamayan ülkeler ise bu yarışta geride kalmaktadırlar. Bu nedenle teknoloji transferinin önemi büyüktür. Son yıllarda hızlı teknolojik gelişmeler, teknoloji sektörünün dünya ekonomisindeki yerini giderek arttırmakta ve önem kazandırmaktadır. Basit bir dille artık bazen, bir adet cep telefonu bile, iyi bir kullanımla bir dükkana, bir imalathaneye ya da bir şirkete dönüştürülebilir. Güncel anlayışla, teknoloji sözcüğünün çok değişik biçimlerde tanımlandığı ve böylece üzerinde görüş birliği olan bir tanıma rastlanmadığı gözlenmektedir. Ekonomistler teknolojiyi; “yeni bir malı üretme, bilinen malları geliştirme yöntemleri” veya “mal ve hizmetleri üretmek için uygulanan her türlü yöntemler” biçiminde tanımlanmakta olsa da ben bu tanımı, ‘Üretimde aklı en iyi kullanma’ olarak geliştiriyorum. Bir başka sözle ve yeni bir ifadele, teknoloji bilginin, becerinin, tekniğin, entegrasyonun bir bütün halinde birleşerek ortaya konulmasıdır. Teknolojiye üretimde verimliliğin artması, rekabet edebilme üstünlüğünün sağlanması açısından baktığımızda; kâr oranlarının artışında önemli bir faktör olduğu gözlenmektedir. Teknoloji, sadece firmaların ve sektörlerin rekabet üstünlükleri için değil aynı zamanda ülkelerin verimlilikleri açısından da yaşamsal öneme sahiptir ve yarattığı etkiler bakımından gelişmişlik ya da gelişmemişlik düzeylerinde önemli rol oynar. Teknoloji bizim keşfettiğmiz bir nimettir, bu niten en iyi faydalanmaız halinde, yeni ganimetler de bizi bekler’ değerlendirmesini yaptı.
Ülkelerin sanayileşme sürecinde, ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşmada bilim ve teknoloji politikalarının önemli bir işlevselliğe sahip bulunduğunu da kaydeden YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı ve BALKAN HABER AJANSI&GÜNDEM EKONOMİ İNTERNET EKONOMİ DERGİSİ Genel Yayın Koordinatörü İşadamı Yaşar Karakelle, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
‘Bir cep telefonu ile, milyar darlık sipariş alışorsak; bu bizim nasıl bir nimete sahip olduğumuzu anlatmakta yeterlidir. Bilim, teknoloji ve sanayi politikaları, ülkelerin refah seviyesini doğrudan etkileyen anlayışlardır. Bu verilere baktığımızda; artık teknolojinin ülkelerin sınıflandırılmasında, gelişmişlik düzeylerinin belirlenmesinde, küresel dünyada rekabet edebilme üstünlüğü ve bağımlılık–bağımsızlık adına çok önemli olduğu gözlenmektedir. Bunu gözleme yetisini bile bize teknoloji verir. Ülkelerin, kâh uluslararası bazda süründürülebilir ekonomik gelişmeleri sağlamaları, kâh serbest piyasa ekonomisinde varlıklarını kanıtlamaları için teknolojik değişmelerin hızlı değişiminin gerisinde kalmamaları lazımdır. Teknolojik yenilikler ve gelişmeler, ülkelerin uluslararası alanda rekabet edebilmelerinde çok önemli yere sahiptir. Gelişmiş ülkeler, yeni teknolojilere sahip olma; gelişmekte olan ülkeler ise gelişmiş ülkelerden transfer ettikleri teknolojileri ülke ekonomik politikalarına adapte ederek ekonomik büyüme ve kalkınmalarını hızlandırma gayretindedir. Lakin, gelişmekte olan ülkelerin; transfer edilen teknolojiyi tüketmek yerine, üretim sürecine birleştirerek yeni teknolojileri ortaya çıkarması ve olgunlaştırması gerekmektedir. En yeni teknoloji üretimi için; temelde Ar-Ge çalışmaları hedeflenmeli ve devlet tarafından desteklenmelidir. Biz bu nedenle, YAŞAR KARAKELLE GRUP olarak, bu süreci çok iyi tahlil etmekte ve uygulamaktayız. Gelişmiş ülkelerde Ar-Ge’ye yapılan yatırımların gayri safi milli hasılalarında, önemli yere sahip olduğu, gelişmekte olan ülkelerde ise Ar-Ge yatırımlarının düşük olduğu gözlenmektedir. Yeni teknolojinin üretimi ve Ar-Ge çalışmaları için ülkelerin beşeri sermayeye ihtiyaç duydukları apaçık ortada olan bir gerçektir. Kuşkusuzdur ki, hem yapılan teknolojik transferlerin sağlıklı şekilde uygulanması, yine yeni teknolojilerin ortaya çıkarılmasında beşeri sermayenin etkin bir şekilde rol aldığı bilinmektedir. Gelişmişlik düzeylerinin belirlenmesinde ve ülkelerin sınıflandırılmasında son yıllarda teknoloji önemli rol oynamakta ve giderek önemi artmaktadır. Bu nedenle de ülkelerin nihai hedeflerinin başında; büyüme ve kalkınma gelmektedir. Teknoloji ile büyüme ve kalkınma arasında pozitif yönde bir korelasyon vardır ve büyüme ve kalkınmayı hedefleyen tüm ülkeler, teknolojiye gerekli yatırımı yapmak zorundadır. Teknolojiye yatırımın ön koşulu ise, beşeri sermayenin yeterli seviyede olmasına, yani teknolojiyi kullanabilecek ve yeni teknolojiler geliştirebilecek insan kaynaklarının oluşmasına bağlıdır. . YAŞAR KARAKELLE GRUP ve BALKAN HABER AJANSI&GÜNDEM EKONOMİ İNTERNET EKONOMİ DERGİSİ olarak, teknolojiye ve teknolojik gelişmye katkı sağlayan herkeisn kutsal bir vazife ifa ettiğini düşünüyoruz. Çünkü insanlığın menfaati için yapılan her iş kutsaldır…’
Bu haber 1876 defa okunmuştur.